Sevgili Okurlar,

Dünyamız değişiyor, yönetim biçimi, yönetim sistemi ve elbette yöneticilerde.

Değişime ayak uyduramayan yönetimler, kimi zaman kendiliğinden bazen de dış etkenlerle sahneden çekiliyor. İnsanı temel alan, yeni fikirlere ve katılıma önem veren kurumlar ayakta kalıyor. Para vererek insanların mesaisini satın alabiliyoruz, onların ruhlarını kazanmanın yolu insanlara ve fikirlerine değer vermekle başlıyor.

Yeni sistemlerin oluşturulması, geliştirilmesi ve yaşatılması insanlarla ve onların katılımlarıyla kurumsal olabilir. Kriz dönemlerinde ise ilk gözden çıkarılan kurumun en temel varlığı insanlar, krizde ilk harcanacak malzeme sınıfına “insan”ı koyan şirketlerin varlıklarını otomasyonla ve sistemlerle geleceğe taşımaları çok zor.

Oysa kişilerin bilmedikleri bir kültüre uyum sağlamaları, katkıları için geçen zaman ve gelişimleri için harcanan çabalar dikkate alındığında şirkete vereceği zarar daha büyük.

İçinde bulunduğumuz dönemde çalışanların katılımını ve gelişimini önemseyen, şirketlerin sayısı az değil. Hazır tren yavaşlamışken, makinistleri eğitmenin, rayları ve sistemleri gözden geçirmenin, yol açıldığında tam yol gitmek için bugünler tam zamanı.

“Performans Yönetimi” kitabım yeni baskısıyla Alfa Yayınları tarafından yayınlandı, kitabın hazırlanmasında destek veren kuruluşlara, meslektaşlarıma, yeni baskıyı gözden geçiren ve yayına hazırlayan Sayın Rana Gürtuna’ya teşekkür ediyorum.

Sağlık, huzur ve güzel günler dileklerimle ....

B.Ümit Öztürk